Vücuttaki kas,eklem, kemik ve sinirlerin diğer sistemlerle işbirliği yaparak çalışmalarını anlatan bilime VÜCUT MEKANİKLERİ denir.
Bir cismin ağırlık merkezi, cismin kütlesinin merkezidir. Bu merkez cismin tabanına
yaklaştıkça denge artar. İnsanda ağırlık merkezi, ayaktayken pelvisin (leğen kemiği)
merkezinde lomber omuru hizasındadır.
Ağırlık çizgisi, (çekül doğrultusu) ağırlık merkezinden taban yüzeyine dikey doğrultuda geçen
çizgidir. İnsanda ağırlık çizgisi (yukarıdan aşağıya doğru) mastoid kemiği (kulağın hemen arkasında
bulunan kemik), servikal ve lomber omurlar, patellaların (diz kapağı kemiği) ortasından ayak
bileklerinin önüne doğru inen çizgidir. Ağırlık çizgisi, ağırlık merkezinden geçmeli ve taban yüzeyi
içinde olmalıdır. Ağırlık çizgisi taban yüzeyinin dışına düşerse daha çok enerji harcanmasına neden
olur. Taban yüzeyi, cismin temas ederek dengede durduğu yüzeydir. Taban yüzeyi genişledikçe denge
artar
Kasların, kemiklerin,
eklemlerin ve sinirlerin anatomik ve fizyolojik özelliklerini biliyoruz. Ancak
fizik ilkeleri konusundaki eksiklerimizi gidermek için, bizi ilgilendiren denge
ile ilgili fizik kanunlarına göz atmakta yarar var. Bir cismin dengede
kalabilmesi için denge kurallarına uygun davranması gerekir.
Cismin dengede olması
için:
Ø Cismin ağırlık merkezi yere yakın olmalıdır
Ø Cismin taban alanı geniş olmalıdır
Ø Ağırlık merkezinden çıkan çekül doğrultusu, taban alanı içinde
olmalıdır.
Bir cismin ağırlık
merkezi, cismin her durumda dengesini sağladığı noktadır. Ayakta duran bir
kişinin ağırlık merkezi, göbeğin arkasında ve kalça kemiklerinin (karın/pelvis
boşluğunun) ortasındadır.
Yerçekimi çizgisi,
ağırlık merkezinden geçen düşey çizgidir.
Ø Ağırlık merkezi yere yakın ve destek alanı genişse, cisim daha
dengelidir.
Ø Ağırlık merkezi yerden yüksek ve destek alanı darsa, cismin
dengesi kolay bozulur.
Aynı şekilde, kişi
ayakta dururken ağırlık merkezi yerden yüksekte olduğundan; ayaklarını geniş
açarak bastığında dengesini koruyabilirken, ayaklarını bitişik tuttuğunda
dengesini kolaylıkla kaybedebilir
VÜCUT MEKANİĞİNİN TEMEL İLKELERi
Ø Tabanı kaymayan, terletmeyen, sıkmayan, yüksek topuğu olmayan;
rahat bir ayakkabınız olsun
Ø Sadece yuvarlayamadığınız, itemediğiniz veya çekemediğiniz şeyleri
kaldırın
Ø Ağır cisimleri çekmekten ziyade itmeyi deneyin, iterken dizinizden
destek alın
Ø Mümkün olduğunca yüzünüz hastaya(kaldıracağınız cisme) dönük olsun
Ø Herhangi bir şeyi veya hastayı kaldırırken, döndürürken vücudunuzu omuzlarınızdan
döndürmeyin (omurganız
daima aynı düzlemde olsun)
Ø Kaldıracağınız cisme /hastaya mümkün olduğunca yakın durun.
Zorunluluk olmadıkça kollarınızı uzatarak kaldırmaya çalışmayın
Ø Ayaklarınızı omuzlarınızın genişliğinde açın ve yere tam basın
Ø Yerden bir şey kaldırırken, daima dizlerinizi bükerek ve bacak
kaslarınızı kullanarak yere çömelin, asla belinizden bükülmeyin
Ø Kaldırma esnasında sırtınızı(omurganızı) düz tutun. Kalça
kaslarınızı kasın ve karın kaslarınızı içe çekin
Ø Ayağa kalkarken bir ayağınızı hafifçe öne çıkarın. Bu sizin daha
iyi dengede durmanızı sağlar
Ø Başınızı dik tutun, yumuşak ve dengeli iş yapın. Ani hareketler
kaslara aşırı yük bindireceğinden yaralanmalara neden olabilir. Bir şeyi
kaldırırken işbirliğini sağlamak için daima bir, iki, üç diye sayıp aynı anda
kaldırmak en doğru davranıştır.
Ø Kaldırırken, bacaklarınızı ve güçlü uyluk kaslarınızı kullanın
daha zayıf olan bel kaslarınızı değil
Ø Hastayı nasıl kaldırabileceğinizi ve taşıyabileceğinizi,
kaldırmadan önce planlayın, kaldırdıktan sonra çok geç olabilir
Ø Sedyeyi belinizden yukarı kaldırmaya çalışmayın. Sadece çok
gerektiğinde hafif yükler omuz hizasına kadar kaldırılabilirler
Ø Hastayı veya bir cismi hareket ettirirken omurganızdan dönmeyin;
dönecekseniz ayaklarınızı kullanarak tüm vücudunuzu döndürün
Ø Mümkün olduğunca geri geri (arkaya doğru)değil, ileri(öne doğru)
doğru yürüyün
Ø Var olan malzemelerden yükünüzü hafifletecek şekilde sonuna kadar
yararlanın
Ø Sınırlarınızın farkında olun ve kahramanlık yapmayın. Çok ağır
hasta olduğunda ya da uzun mesafe taşımanız gerektiğinde mutlaka yardım alın.